Look at that mountain which is covered with snow.
- Karlarla örtülü şu dağa bak.
This is a house and that is a mosque.
- Bu bir ev, şu ise camidir.
How many computers have you had so far?
- Şu ana kadar kaç tane bilgisayarın oldu?
Everything is fine so far.
- Şu ana kadar her şey iyi.
What defect can you find in the present system of education?
- Şu andaki eğitim sisteminde hangi eksikliği bulabilirsin?
At present they are working for a big company in England.
- Onlar şu anda İngiltere'de büyük bir şirket için çalışıyorlar.
Tom currently works for his father's company.
- Tom şu anda babasının şirketi için çalışıyor.
Tom isn't currently working anywhere.
- Tom şu anda herhangi bir yerde çalışmıyor.
Are you ready to order now?
- Şu anda sipariş vermeye hazır mısınız?
I'm drinking a beer right now.
- Şu anda bir bira içiyorum.
Tom certainly has had more than one job offer by now.
- Tom şu ana kadar birden fazla iş teklifi aldı.
I'm used to it by now.
- Ben şu ana kadar buna alıştım.
Sorry, I didn't read your comment until now.
- Üzgünüm, şu ana kadar yorumunuzu okumadım.
I have been lucky until now.
- Şu ana kadar şanslıydım.
Up to now I've never been abroad.
- Şu ana kadar hiç yurt dışında bulunmadım.
Next time I switch jobs, I need work that will let me make use of the experience I've gained up to now.
- Gelecek sefer iş değiştireceğim. Benim şu ana kadar kazandığım deneyimi kullanmama izin verecek işe ihtiyacım var.
I believe Elvis yet lives.
- Elvis'in şu anda yaşadığına inanıyorum.
I'm not sure Tom is ready to do that yet.
- Tom'un şu anda onu yapmak için hazır olduğundan emin değilim.
My father is busy just now.
- Babam şu anda meşgul.
Tom isn't here just now.
- Tom şu anda burada değil.
I can't answer you here and now.
- Sana burada ve şu anda cevap veremem.
Tom suggested that Mary should resign from her current job and find another one.
- Tom Mary'nin şu anki işinden istifa etmesi ve yeni bir tane bulması gerektiğini önerdi.
I am content with my current position.
- Şu anki pozisyonumdan memnunum.
Have you finished reading today's paper yet?
- Şu ana kadar bugünkü gazeteyi okumayı bitirdin mi?
Have they found Tom yet?
- Şu ana kadar Tom'u buldular mı?
Nothing is ever right.
- Şu ana kadar hiçbir şey doğru değil.
This was the first Japanese food I had ever tasted.
- Şu ana kadar tattığım ilk Japon yemeği buydu.
I am presently working in the hotel kitchen.
- Ben şu anda otel mutfağında çalışıyorum.
It is an ancient midden, presently an archaeological treasury.
- Eski bir çöp yığını şu anda arkeolojik bir hazinedir.
I don't need money at present.
- Benim şu anda paraya ihtiyacım yok.
At present, consensus has yet to be reached.
- Şu anda, yine de görüş birliğine varılmalı.
Mt. Asama is now dormant.
- Asama yanardağı şu an hareketsiz.
If it weren't for her help, I would not be alive now.
- Onun yardımı olmasa, şu an hayatta olmam.
Can you mention some celebrities in Italy at the moment?
- Şu anda İtalya'daki bazı ünlülerden bahsedebilir misin?
Tom isn't here at the moment.
- Tom şu anda burada değil.
Can you mention some celebrities in Italy at the moment?
- Şu anda İtalya'daki bazı ünlülerden bahsedebilir misin?
They're having a break at the moment.
- Onlar şu anda bir mola veriyorlar.
We have recently discussed this problem.
- Şu sıralar bu problemi tartıştık.
I've been spending a lot of time studying for IT certifications recently.
- Şu sıralar BT sertifikasyonlarına çalışmaya çok vakit harcıyorum.
I don't need money at present.
- Benim şu anda paraya ihtiyacım yok.
At present they are working for a big company in England.
- Onlar şu anda İngiltere'de büyük bir şirket için çalışıyorlar.
Your present trouble is on my mind all the time.
- Senin şu anki sorunun her zaman aklımda.
Are you content with your present salary?
- Şu anki maaşından memnun musun?