şap

listen to the pronunciation of şap
التركية - التركية
(Osmanlı Dönemi) (Şep) Kim: Antiseptik bir cisim olup alüminyum ve potasyum sulfatından mürekkep, tadı buruk ve suda tuz gibi erir bir cisim
(Osmanlı Dönemi) Hayvanların ağız ve ayaklarında görülen ateşli, salgın bir hastalık ismi
İstekle öperken çıkan ses
Alüminyum ve potasyum sülfatından veya amonyum alüminyum sülfatından oluşan, sıcak suda eriyen, tadı buruk, antiseptik bir madde: "Tevekkeli dememişler: Kırkyıllık şap olur mu, şeker?"- O. C. Kaygılı. İnce kum ve çimentoyla yapılan düzgün döşeme sıvası
Birden yere düşme veya çarpma sırasında çıkan ses
Alüminyum ve potasyum sülfatından veya amonyum alüminyum sülfatından oluşan, sıcak suda eriyen, tadı buruk, antiseptik bir madde
İstekle öperken çıkan sesi anlatır
Birden yere düşme veya çarpma sırasında çıkan sesi anlatır
İnce kum ve çimentoyla yapılan düzgün döşeme sıvası
Kilim dokumalarında ipliklere renk veren taş
Döşeme sıvası
Sığırlarda görülen bulaşıcı bir hastalık
seğ
şap betonu
(İnşaat) İnce kum ve çimentoyla yapılan düzgün döşeme sivası
şap sıvası
İnce kum ve çimentoyla yapılan düzgün döşeme sivası
şap hastalığı
Sığırlarda, ağız ve tırnaklar arasında kabarcıklar görünmesiyle, yüksek ateşle beliren, genellikle arıza bırakan bulaşıcı hastalık
şap taşı
Kızıldeniz'den çıkarılan, beyaza çalan renkte, pek çok dalı olan mercan türü
şap şap
Üst üste öpmeyi belirtmek için kullanılır
şap
المفضلات