şaşkına dönmüş

listen to the pronunciation of şaşkına dönmüş
التركية - الإنجليزية
confused
flabbergasted

My husband was so flabbergasted he dropped his car keys. - Kocam o kadar şaşkına dönmüştü ki araba anahtarlarını düşürdü.

We were flabbergasted. - Biz şaşkına dönmüştük.

shocked
baffled

Tom was a bit baffled by Mary's request. - Tom Mary'nin isteği tarafından şaşkına dönmüştü.

The detectives were baffled. - Dedektifler şaşkına dönmüştü.

bewildered

Tom found himself bewildered. - Tom kendini şaşkına dönmüş buldu.

bemused
lost
{s} distracted
şaşkına dönmüş
المفضلات