ön yargılı

listen to the pronunciation of ön yargılı
التركية - الإنجليزية

تعريف ön yargılı في التركية الإنجليزية القاموس.

önyargılı
{s} prejudiced

People here are very prejudiced. - Burada insanlar çok önyargılı.

You're prejudiced, aren't you? - Sen önyargılısın, değil mi?

önyargılı
{s} biased

I know I have a biased opinion. - Önyargılı bir fikrim olduğunu biliyorum.

This is a biased article. - Bu önyargılı bir makale.

ön yargı
bias

People tend to look at others with bias. - İnsanlar diğerlerine ön yargı ile bakmak eğilimindedir.

I'm pretty sure Tom's biased. - Tom'un ön yargılı olduğundan oldukça eminim.

önyargılı
preconceived
önyargılı
prejudicious
önyargılı
prejudiced, preconceived
önyargılı
biassed
önyargılı
dyed in the wool
önyargılı
jaundiced
önyargılı
unenlightened
önyargılı
prejudicial
التركية - التركية
Ön yargıları olan, ön yargı ile karar veren
ön yargı
Bir kimse veya bir şeyle ilgili olarak belirli şart, olay veya görüntülere dayanarak önceden edinilmiş olumlu veya olumsuz yargı, peşin yargı, peşin hüküm, peşin fikir: "Faraziyenizi çok yanlış on yargılara oturtuyorsunuz."- H. Taner
Ön yargı
peşin hüküm
ön yargı
Bir kimse veya bir şeyle ilgili olarak belirli şart, olay veya görüntülere dayanarak önceden edinilmiş olumlu veya olumsuz yargı, peşin yargı, peşin hüküm, peşin fikir
الإنجليزية - التركية

تعريف ön yargılı في الإنجليزية التركية القاموس.

ön yargı
Prejudice
önyargılı
peşin hükümlü, peşin yargılı
ön yargılı
المفضلات