çoğunuz

listen to the pronunciation of çoğunuz
التركية - الإنجليزية
most of you
çoğu
often

Humility often gains more than pride. - Alçak gönüllülük çoğunlukla kibirden daha çok yükseltir.

When I was a child, I often went swimming in the sea. - Ben bir çocukken çoğu zaman denizde yüzmeye gittim.

çoğu
{i} most

Most Japanese drink water from the tap. - Çoğu Japon, suyu musluktan içer.

There were many guests - most of them were our teacher's classmates and friends. - Çok sayıda misafir vardı-onlardan çoğu bizim öğretmenin sınıf arkadaşları ve arkadaşlarıydı.

çoğu
predominantly
çoğu
many

Many diseases result from poverty. - Çoğu hastalık yoksulluktan sonuçlanır.

Many of the workers died of hunger. - İşçilerin çoğu açlıktan öldüler.

çoğu
mostly

I mostly have fruit for breakfast. - Sabah kahvaltısı için çoğunlukla meyve yerim.

They were mostly women. - Onlar çoğunlukla kadındı.

çoğu
many of them
çoğu
most of

While most of us are significantly better off financially than our parents and grandparents, happiness levels haven't changed to reflect that. - Çoğumuz ebeveynlerimiz ve büyük ebeveynlerimizden önemli ölçüde daha varlıklı olmamıza karşın, onu yansıtan mutluluk seviyeleri değişmemiştir.

In the United States, 20 million new jobs have been created during the past two decades, most of them in the service sector. - Amerika Birleşik Devletlerinde, geçtiğimiz yirmi yıl boyunca 20 milyon yeni iş yaratılmıştır, onların çoğu hizmet sektöründedir.

çoğu
mostly, usually
çoğu
mainly

His failure was mainly due to carelessness. - Onun başarısızlığı çoğunlukla dikkatsizliği yüzündendi.

The audience consisted mainly of students. - Dinleyiciler çoğunlukla öğrencilerden oluşuyordu.

çoğu
most, most of
çoğu
the best part of
çoğu
more than

I've done that more than most people have. - Onu çoğu insandan fazla yaptım.

People often tell me more than I want to know. - İnsanlar çoğunlukla bana bilmek istediğimden daha fazlasını söylüyor.

çoğu
most, most of; mostly, usually
çoğu
most#beautiful
التركية - التركية

تعريف çoğunuz في التركية التركية القاموس.

çoğu
Çok kimse
çoğu
Bir şeyin büyük bölümü
çoğu
Çoğu zaman, çok defa
çoğu
Afyonkarahisar ilinde bir yayla
çoğu
Bir şeyin büyük bölümü: "Biz o zaman okuduğumuz mısraların çoğunu ezber bilirdik."- A. Ş. Hisar. Çok kimse: "Arkadaşlarımın çoğu gibi mektebe lalalarla, uşaklarla gitmedim."- A. H. Tanpınar
çoğunuz
المفضلات