çizgisi

listen to the pronunciation of çizgisi
التركية - الإنجليزية
(Askeri) contour line
A line on a map through points of equal elevation, often height above sea level
A line connecting points of equal elevation above or below a datum plane
A line drawn on a map so that all points on it are at the same elevation above or below a specific datum (See isopleth )
A line on a map or chart that connects to points which are at the same elevation
it is the set of constant contour lines describing the planimetrical course of the terrain They are generally obtained through manual interpolation or automatically starting from a TIN, a DEM or a DTM
A line that defines the shape(s) of an object
A line used on a topographic map to indicate areas of equal elevation above sea level
A line drawn on a map that connects points of equal elevation, air temperature or another quantitative variable
A line drawn on a map showing heights above sea level Each point on the contour line is the same elevation above sea level
An imaginary line joining points of equal elevation
The visible border of an object in space
Line on a map connecting points with equal elevation The difference in value between two adjacent contour lines is known as the contour interval Often the word contour is used when describing isolines
A line connecting points, on a land surface or sea bottom, which have equal elevation It is called an isobath when connecting points of equal depth below a datum
contour: a line drawn on a map connecting points of equal height
Series of points at the same elevation on a surface
A line on a map representing an elevation contour
A line on a map that joins points of equal elevation
line on a topographical map which indicates points of the same altitude
çizgi
line

In a time-bound society time is seen as linear- in other words as a straight line extending from the past, through the present, to the future. - Zamana bağlı bir toplumda zaman lineer olarak görülür-yani geçmişten şimdiki zamana ve geleceğe doğru uzanan düz bir çizgi olarak.

The playground is divided into three areas by white lines. - Oyun alanı, beyaz çizgiler tarafından üçe bölünmüş.

başlangıç çizgisi
scratch
başlangıç çizgisi
score
çizgi
line; stripe, bar; dash; scratch, mark; (tende) furrow
çizgi
score
kenar çizgisi
base line
belirtme çizgisi
(Bilgisayar) callout
doruk çizgisi
(Askeri) ridge
doruk çizgisi
(Politika, Siyaset) watershed
dudak çizgisi
(Diş Hekimliği) lip line
eksen çizgisi
(Otomotiv) center line
kesim çizgisi
(Tekstil) cutting line
kıyı çizgisi
(Askeri) coastline
kıyı çizgisi
(Askeri) shoreline
kıyı çizgisi
(Askeri) coast line
kıyı çizgisi
(Askeri) coastal line
meridyen çizgisi
(Askeri) meridian
plimsoll çizgisi
plimsoll line
servis çizgisi
(Spor) service line
spor başlama çizgisi
mark
spor başlama çizgisi
scratch
tarama çizgisi
scan line
ufuk çizgisi
horizon line
çevre çizgisi
outline
çizgi
dint
çizgi
demarcation
çizgi
ruler
çizgi
{i} grain
çizgi
hyphen
ölçü çizgisi
extension line
ölçü çizgisi
(Muzik) bar-line
ölçü çizgisi
(Muzik) musical bar-line
ölçü çizgisi
(Muzik) bar
çizgi
dash

Tom made a dash for the front door. - Tom ön kapı için bir çizgi yaptı.

çizgi
stripe

I would like to try the blue striped skirt. - Ben mavi çizgili eteği denemek istiyorum.

They say a tiger never changes his stripes. - Onlara göre bir kaplan asla çizgilerini değiştirmez.

çizgi
stroke
çizgi
streak

This lucky streak won't last forever. - Bu şanslı çizgi sonsuza dek sürmeyecek.

çizgi
mark

On your marks, get set, go! - Çizgilerinize, hazırlanın, başlayın!

çizgi
furrow
ek çizgisi
additional line
taç çizgisi
(Spor) sideline
ufuk çizgisi
Skyline
akış çizgisi
flow line
akış çizgisi
streamline
ayırma çizgisi
parting
basınç çizgisi
pressure line
baz çizgisi
baseline
başvuru çizgisi
datum line
bel yeri çizgisi
(Tekstil) waistline
belirtme çizgisi biçimlendir
(Bilgisayar) format callout
belirtme çizgisi seçenekleri
(Bilgisayar) callout options
bulut belirtme çizgisi
(Bilgisayar) cloud callout
burton çizgisi
(Tıp) burton line
cephe çizgisi
frontage line
cetvel çizgisi
(Bilgisayar) ruler line
debi gidiş çizgisi
(Denizbilim) flow course line
dekor çizgisi
(Tiyatro) settingline
denge çizgisi
balance line
doruk çizgisi
watershed, water parting
doygunluk çizgisi
saturation line
doygunluk çizgisi
line of seepage
ekvator çizgisi
axis of equator
emisyon çizgisi
emission line
enerji çizgisi
energy gradeline
enlem çizgisi
line of latitude
enlem-boylam çizgisi uçları
(Askeri) graticule ticks
enlemesine kumaş çizgisi
(Tekstil) crossways grain
evlerin hiza çizgisi
row
eşdeprem çizgisi
isoseismal
eşeğim çizgisi
isocline
eşyükselti çizgisi
contour line
gol çizgisi
goal line
gündeğişme çizgisi
dateline
harfin uzatılmış çizgisi
serif
hayat çizgisi
lifeline
hayat çizgisi
world-line
hece ayırma çizgisi
(Bilgisayar) soft hyphen
kale çizgisi
(ragbi) touchline
kale çizgisi
goal line
kayma çizgisi
slip line
kaçak çizgisi
vanishing line
kenar çizgisi
sideline
kesik yol çizgisi
(Otomotiv) broken line
kesir çizgisi
division line
kesir çizgisi
(Matematik) fraction une
kesir çizgisi
fraction bar
kesir çizgisi
fraction line
kesir çizgisi
fraction stroke
kesir çizgisi kalınlığı
(Bilgisayar) fraction bar thickness
kesir çizgisi çıkıntısı
(Bilgisayar) fraction bar overhang
kombinezon çizgisi
combination line
kret çizgisi
(Coğrafya,Teknik) crest line
kutup çizgisi
polar line
kuvvet çizgisi
line of force
kırık çizgisi
fault line
liman çizgisi
(Askeri) harbor line
merdiven çıkış çizgisi
(İnşaat) walking line
misket atma çizgisi
taw
moment etki çizgisi
moment influence line
nehir ağzı çizgisi
(Askeri) river-mouth bar
nota çizgisi
staff
nota çizgisi
stave
nota çizgisi
step
numara çizgisi
(Ticaret) number line
nötr çizgisi
neutral line
oval belirtme çizgisi
(Bilgisayar) oval callout
referans çizgisi
reference line
rota çizgisi
course line
sahil çizgisi araştırması
(Çevre) shoreline survey
sahil çizgisi değişimi
(Çevre) shoreline change
salım çizgisi
emission line
saç çizgisi
hairline

Tom's hairline is receding. - Tom'un saç çizgisi basıktır.

Tom has a receding hairline. - Tom'un basık saç çizgisi var.

saçı ayırma çizgisi
parting
seviye çizgisi
(Otomotiv) specified line
start çizgisi
starting line
su bölümü çizgisi geog
watershed, water parting
su seviyesi çizgisi
watermark
suların en alçak olduğu zamandaki coğrafi kıyı çizgisi
(Hukuk) low-water mark
sıfır çizgisi
zero line
sıfır çizgisi
neutral axis
sıfır çizgisi
neutral line
sınır çizgisi
(Hukuk) borderline
sınır çizgisi
line of demarcation
tarak çizgisi
dragline
tarama çizgisi
scanning line
tarih çizgisi
date bar
tayf çizgisi
spectrum line
taç çizgisi
touchline
tehlikeli akım çizgisi
dangerous flow path
temas çizgisi
(Havacılık) attachment line
tepe çizgisi
crest line
tepe çizgisi
vinculum
tesir çizgisi
line of action
toprak çizgisi
ground line
ufuk çizgisi horizon line, horizon
(in a picture)
uğultu çizgisi
hum bar
varış çizgisi
finishing line
varış çizgisi/hattı sports finish line
(on a running track)
yan çizgisi
sideline
yardımcı nota çizgisi
ledger line
yarış çizgisi
straightaway
yarış çizgisi
straight
yenilme çizgisi
failure line
yetki çizgisi
(Politika, Siyaset) line of authority
yol ver çizgisi
give way line
yönlendirme çizgisi
channelizing line
yük çizgisi
load line
yükselti çizgisi contour line
(on a map)
çerçeve çizgisi
frame line
çevre çizgisi
contour
çizgi
drawing

The girl spends hours drawing superhero comics. - Kız süper kahraman çizgi romanları çizerek saatler harcıyor.

The boy spends hours drawing superhero comics. - Çocuk süper kahraman çizgi romanları çizerek saatler harcıyor.

çizgi
scratch
çizgi
wheal
çizgi
line, boundary, limit
çizgi
line (of action or thought)
çizgi
part (in a person's hair)
çizgi
groove
çizgi
dash , line
çizgi
stria
çizgi
line, wrinkle, furrow
çizgi
bar
çizgi
scratch, scar; score
çizgi
stripe; stria, striation
çizgi
(cetvelle) ruling
çizgi
wale
çizgi
mark, dash
çizgi
band
çizgi
(Diş Hekimliği) linea
çizgi
flick
çizgi
serif
ölçü çizgisi
bar line
önyüz çizgisi
building line
ütü çizgisi
crease
şerit çizgisi
lane line
şerit çizgisi painted line
(delimiting a traffic lane)
التركية - التركية

تعريف çizgisi في التركية التركية القاموس.

çizgi
Bir noktanın yürütülmesiyle oluşan biçim
Çizgi
hat
Çizgi
(Osmanlı Dönemi) CÜDDET
Çizgi
(Osmanlı Dönemi) HABÎKE
Çizgi
çizik
Çizgi
tahril
Çizgi
cızık
Çizgi
çizi
çizgi
Temel
doruk çizgisi
Yüksek dağlarda, doruk uçlarını birbirine bağlayan ve bitişik iki aklanı ayıran sınır
kale çizgisi
Futbol vb. top oyunlarında, oyun alanının sınırlarını gösteren ve kale hizasında olan çizgi
sahil çizgisi
Kıyısal bölgede denizin sakin olduğu devrede suyun kara ile birleştiği hat
santra çizgisi
Futbolda santra yuvarlağını ortadan ikiye bölen, üzerinde santra noktası bulunan çizgi
su bölümü çizgisi
Komşu iki akarsuyun beslenme teknelerini ayıran çizgi
ufuk çizgisi
Göz eriminde geçen yatay düzlemle kesiştiği çizgi
varış çizgisi
Bir yarışın son noktasını belirleyen çizgi
yan çizgisi
Bir yerin yan tarafına çizilen çizgi
çizgi
Çizilerek veya çeşitli yollarla oluşmuş iz, çizi, hat
çizgi
Yüz ve vücut hatlarının her biri
çizgi
Çizilerek veya çeşitli yollarla oluşmuş iz, çizi, hat, tahril: "Bu kâğıda üç çizgi çekti."- Ö. Seyfettin
çizgi
Temel: "Ben hayatımı yeniden ve bambaşka çizgiler üzerinde kuracağım."- A. İlhan
çizgi
Bir durumdan başka bir duruma atlanan, geçilen yer, sınır
çizgi
Yüz ve vücut hatlarının her biri: "Gözlerinin rengi, yüzünün çizgileri, boyu bosu bile değişmiyordu."- O. Rifat
çıkış çizgisi
Yarışa başlangıç olarak belirlenen beyaz çizgi
ölçek çizgisi
Haritanın ölçeğini göstermek için, kenarına çizilen ve her santimetresinin gerçekte kaç kilometreye karşılık olduğunu gösteren doğru
çizgisi
المفضلات