çeneli

listen to the pronunciation of çeneli
التركية - الإنجليزية
gabby, chatty
(animal) which has a chin
talkative, garrulous, loquacious; having a jaw
having a jaw
talkative
jawed
gnathous
mandibulate
chinned
loquacious
çene
chin

The boy caressed the girl's chin and kissed her cheek. - Oğlan kızın çenesini okşadı ve yanağından öptü.

What is that funny growth on Mary's chin? - Çenesindeki komik büyüme nedir?

çene
jaw

Those shadows appeared in a way like giant dinosaurs, with a long neck and a very big jaw without teeth. - Bir bakıma uzun boyunlu ve dişsiz çok büyük çenesi olan dev dinozorlar gibi şu görüntüler ortaya çıktı.

You nearly broke my jaw. - Neredeyse çenemi kırdın.

çeneli ayna
jaw chuck
çeneli fren
block brake
çeneli kavrama
jaw clutch, dog clutch
çeneli kazıcı
clamshell dredge
çeneli konkasör
jaw crusher
çeneli kırıcı
jaw crusher, jawbreaker
çene
jole
çene
chinwag
çene
jowl
çene
chop
çene
(boks) glass jaw
çene
jawbones
sivri çeneli
prognathous
uzun çeneli
lantern jawed
Çene
(Tıp) genion
çene
part of the face located in the center below the mouth; jaw
çene
jaw bone
çene
chinwag; eloquence
çene
talkativeness, garrulity
çene
chin; jaw; talkativeness, jaw, garrulity, loquacity, chinwag; the gift of the gab
çene
chitchat
çene
jaw (of a vise or clamp)
çene
mandible; gab
çene
{i} gab
çene
{i} mandible
çene
{i} eloquence
çene
{i} chap
çene
(Anatomi) gnath
çift çeneli kova
clamshell bucket
التركية - التركية
Çok konuşan, çenebaz
Çenesi olan
çene
Omurgasız hayvanlarda buna benzeyen yapı
çene
Omurga ile bodoslamamın birleştiği köşe
çene
Mengene veya kerpeten gibi araçların eşyayı sıkıştıran karşılıklı iki parçasından her biri
çene
Köşe
çene
Köşe, kenar, uç
çene
Omurganın yukarı doğru kıvrılan ilk kısmı, bodoslamayla birleştiği köşe
çene
Başın en alt bölgesinde, ağızın alt kısmının olduğu bölge
çene
Omurgalılardan kemik veya kıkırdak ile desteklenen, altlı üstlü dişleri taşıyan ve ağzın açılıp kapanmasını sağlayan parça
çene
Çok konuşma huyu
çene
Omurgalılardan kemik veya kıkırdak ile desteklenen, altlı üstlü dişleri taşıyan ve ağzın açılıp kapanmasını sağlayan parça: "Çenesinin, başının bütün iskeleti peksimeti çiğnedikçe daha açık olarak meydana çıkıyordu."- H. E. Adıvar
çene
Mengene veya kerpeten gibi araçların eşyayı sıkıştıran karşılıklı parçasından her biri
çene
süksün
çeneli
المفضلات