çeki

listen to the pronunciation of çeki
التركية - الإنجليزية
weight of 250 kilos; draw
(Ticaret) weight

Gravity causes objects to have weight. - Nesnelerin ağırlığının sebebi yer çekimidir.

He is having a hard time losing weight. - O kilo vermede zorluk çekiyor.

metric hundredweight
çeki düzen vermek
groom
çeki düzen vermek
trig
çeki düzen vermek
titivate
çeki listesi
(Ticaret) packing list
çeki listesi
(Ticaret) certificate of weight
çeki bozdurmak
cash a bill
çeki ciro etmek
to endorse a cheque
çeki demiri
drawbolt
çeki düzen vermek
right
çeki düzen vermek
spruce up

I used those flowers to spruce up the house. - Şu çiçekleri eve çeki düzen vermek için kullandım.

çeki düzen vermek
array
çeki düzen vermek
spruce

I used those flowers to spruce up the house. - Şu çiçekleri eve çeki düzen vermek için kullandım.

çeki düzen vermek
(Hukuk) tidy up
çeki düğmesi
draw-button
çeki kancası
tow hook
çeki kolu
drawbar
çeki ne yazmak
make a check payeble to
çeki taşı gibi
1. very heavy, ponderous. 2. very slow, lazy
çeki vinci
towing winch
çeki ödemek
honor a check
hediye çeki
token
seyahat çeki
traveler's check
seyahat çeki
traveler's letter of credit
seyahat çeki
travelers check
seyahat çeki
travelers letter of credit
seyahat çeki
travellers check
seyahat çeki
(Turizm) traveller cheuque
transit çeki
(Ticaret) cash letter
yemek çeki
(Gıda) lunch voucher
çeki listesi
(Ticaret) weight list
seyahat çeki
Traveller's cheque, travellers' cheque, travellers cheque: Acheque for a fixed amount of money which may be cashed or used in payment abroad, on the holder's signature
aygıt seçim çeki
device-selection check
banka çeki
bank cheque
banka çeki
(certified) bank check
banka çeki
cashier's check
hazine çeki
(Ticaret) treasurers check
hazine çeki
(Ticaret) treasurer's check
hediye çeki
gift token
hediye çeki
gift cheque
kasa çeki
(Ticaret) officer's check
kasa çeki
(Ticaret) exchange check
kendine çeki düzen vermek
primp
kendine çeki düzen vermek
tidy up
kendine çeki düzen vermek
straight oneself up
kendine çeki düzen vermek
spruce oneself up
kendine çeki düzen vermek
freshen up
kendine çeki düzen vermek
1. to tidy oneself up. 2. to put one's life and affairs in order
kendine çeki düzen vermek
tidy oneself up
kendine çeki düzen vermek
preen
maaş çeki
pay check
mahsup çeki
(Kanun,Ticaret) elimination check
mahsup çeki
(Kanun,Ticaret) account only check
posta çeki
(Ticaret) post office check
posta çeki
postal cheque
posta çeki hesabı
giro account
seyahat çeki
traveller's cheque, traveler's check
seyahat çeki
traveler's cheque [Brit.]
seyahat çeki olarak ödeyebilir miyim
Can I pay in traveler's checks
sınır çeki
(Bilgisayar,Teknik) limit check
vezne çeki
(Ticaret) teller's check
vezne çeki
(Ticaret) officer's check
yasak katısını çeki
(Bilgisayar) forbidden-combination check
yasak katışım çeki
forbidden-combination check
التركية - التركية
Eşarp, dülbent
Tartı. İki yüz elli kiloya eşit olan, odun, kireç gibi ağır ve kaba şeyleri tartmakta kullanılan bir ağırlık ölçüsü
Odun, kireç gibi ağır ve kaba şeyleri tartmakta kullanılan, iki yüz elli kiloya eşit ağırlık ölçüsü
Fesin üzerine takılan, işlemeli, oyalı, pullu örtü
Kadınların başlarına bağladıkları örtü. Üzüntü, sıkıntı
ikiyüzelli kiloluk bir ağırlık birimi
Kadınların başlarına bağladıkları örtü
Çeki düzen
Hayvan çulu
İki yüz elli kiloya eşit olan, odun, kireç gibi ağır ve kaba şeyleri tartmakta kullanılan bir ağırlık ölçüsü
Tartı
Üzüntü, sıkıntı
Erkeklerin feslerine sardıkları yemeni sarık
ÇEKİ
(Osmanlı Dönemi) Odun gibi ağır cisimleri tartmada kullanılan 250 kiloluk ağırlık ölçüs
çeki düzen
Düzenlilik, özen, itina, intizam, ihtimam
çeki
المفضلات