çaplı

listen to the pronunciation of çaplı
التركية - الإنجليزية
wide bored
large in diameter; large calibered; big bored (gun)
(something) which has a diameter or caliber (of a specified size)
big, massively built (person)
çap
diameter

The lake has a diameter of 3 miles. - Göl 3 millik bir çapa sahiptir.

It's about three inches in diameter. - Bu yaklaşık üç inç çapında.

çap
calibre
çap
caliber
çaplı kereste
dimension lumber
çap
dimension
çap
ground plan
çap
press
çap
scale

We had hopes of developing tourism on a big scale. - Turizmi büyük çapta geliştirme umutlarımız vardı.

küçük çaplı
minor
büyük çaplı iş
big business
büyük çaplı tabanca
bulldog
çap
plan showing the size and boundaries of a plot
çap
(mermi) bore
çap
(Askeriye) caliber, bore
çap
diameter; calibre, bore; size, scale; quality, worth değer
çap
bore
çap
scale, size
çap
caliber, quality
çap
module
çap
cadaster
التركية - التركية
Çapı geniş olan
şahin türü bir avcı kuş
Geniş bilgisi olan
Yetenekli
küçük çaplı
Değeri ve ağırlığı az
ÇAP
(Osmanlı Dönemi) f. Basma, baskı, tab
Çap
kutur
Çap
(Osmanlı Dönemi) KUTR
çap
Yapısının ya da arsanın boyutlarını ve sınırlarını gösteren harita
çap
Ölçü, ölçek
çap
Bozuk, eğri, dolaşık, aykırı
çap
Büyüklük, ölçü. Ölçü, ölçek: "Bütün bu çabalar da Alman edebiyatını dünya çapında bir güce kavuşturmaya yetmiyor."- H. Taner
çap
Uç noktaları dairenin çevresi üzerinde bulunan ve çemberin merkezinden geçen doğru parçası
çap
Büyüklük, ölçü
çap
Genellikle cisimlerin genişliği, kutur: "Tüfeklerin çaplarını sorsanız cevabını veremezler."- Ö. Seyfettin
çap
Yapının ya da arsanın boyutlarını ve sınırlarını gösteren harita
çap
Bilgi, deneyim ve yeteneklerin tümü: "Her şeyde olduğu gibi politikada da bu büyük rolü insanın kendi çapı oynar."- H. Taner
çap
Bilgi, tecrübe ve yeteneklerin tümü
çap
Genellikle cisimlerin genişliği, kutur
çap
Yapının veya arsanın boyutlarını ve sınırlarını gösteren harita
çaplı
المفضلات