çağrıştırma

listen to the pronunciation of çağrıştırma
التركية - الإنجليزية
association
{i} evoking
çağrıştırmak
evoke
çağrıştırmak
Bring (something) to mind, remind (someone) of ..., associate, ring the bell, evoke
çağrıştırmak
associate
çağrıştırmak
ring the bell
çağrıştırmak
to evoke
çağrıştırmak
to bring (something) to mind, remind (someone) of
التركية - التركية
Çağrıştırmak işi
çağrıştırmak
Benzemek, andırmak
çağrıştırmak
Bir çağrışıma yol açmak
çağrıştırmak
Akla getirmek, hatırlatmak, andırmak
çağrıştırmak
Akla getirmek, hatırlatmak, andırmak: "Muradiye'deki evlerinin avlusunu çağrıştıran telli kavakların puslu yeşili..."- E. E. Talu
çağrıştırma
المفضلات