His arrogance led to his downfall.
- Küstahlığı onun çöküşüne yol açtı.
His love for indigenous Mexican art became his downfall.
- Yerli Meksika sanatına olan sevgisi, onun çöküşü oldu.
MIT has predicted global economic collapse by 2030.
- MİT, 2030 yılına kadar küresel ekonomik çöküş öngördü.
The Cold War ended with the collapse of the Soviet Union.
- Soğuk Savaş, Sovyetler Birliği'nin çöküşüyle sona erdi.
Many people will lose their jobs due to the slump in the auto industry.
- Otomobil sektöründeki çöküşten dolayı çoğu insan işsiz kalacak.
He seems to be in a slump.
- O bir çöküş içinde görünüyor.
What led to the fall of the Roman Empire?
- Ne Roma İmparatorluğu'nun çöküşüne yol açtı?
The fall of the empire was inevitable.
- İmparatorluğun çöküşü kaçınılmazdı.
Tom collapsed because of the heat.
- Tom ısıdan dolayı çöktü.
The house collapsed in an earthquake.
- Ev bir depremde çöktü.
He collapsed to his knees.
- O, dizlerinin üzerine çöktü.
The house collapsed in an earthquake.
- Ev bir depremde çöktü.