(see, saw, seen)

listen to the pronunciation of (see, saw, seen)
الإنجليزية - التركية

تعريف (see, saw, seen) في الإنجليزية التركية القاموس.

saw
kesil/kes
saw
{i} atasözü, darbımesel
saw
saw pit bıçkı hendeği
saw
gör

Onu ben iki yıl önce bir yerde gördüm. - I saw her somewhere two years ago.

Kütüphanede John'u gördüm. - I saw John at the library.

saw
bıçkı ile biçer gibi hareketler yapmak
saw
bıçkı ile biçmek
saw
{f} bıçkı ile kesmek
saw
bıçkı makinası
saw
atasözü
saw
testere

Bu tür zincirli testere kullanmayı biliyor musun? - Do you know how to use this kind of chain saw?

Onun eli testereye yatkındır. - She's very handy with a saw.

saw
özdeyiş
saw
bıçkı
saw
testere ile kesmek
saw
doğramak
saw
biçmek
الإنجليزية - الإنجليزية
saw