الإنجليزية - التركية
تعريف (law) a pretrial interrogation of a witness; usually done in a lawyer's office في الإنجليزية التركية القاموس.
- deposition
- {i} (tortu) bırakma
- deposition
- yeminli tanıklık
- deposition
- çöküntü
- deposition
- Çökelti
- deposition
- Depozisyon. Maddenin gaz halinden katı hale geçmesi. Süblimleşmenin tersi
- deposition
- isa'nın çarmıhtan indirilişi
- deposition
- {i} tanıklık etme
- deposition
- {i} görevden alma
- deposition
- {i} tahttan indirme
- deposition
- {i} emanet etme
- deposition
- {i} depozit olarak verme
- deposition
- {i} depozito verme
- deposition
- {i} ifade
- deposition
- (Askeri) YAZILI İFADE: Bir şahidin yemin ettirilerek alınan yazılı ifadesi. Karşılıklı soruşturmaya imkan verebilmek için tanığın ifadeleri, diğer ilgililere de bildirilir. Bu usul, genel olarak, istinabe suretiyle ifade almak için tatbik edilir
- deposition
- {i} tortu
- deposition
- {i} yeminle yazılı ifade
- deposition
- {i} yeminli ifade verme
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف (law) a pretrial interrogation of a witness; usually done in a lawyer's office في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- deposition
(law) a pretrial interrogation of a witness; usually done in a lawyer's office
الواصلة
(law) a pretrial in·ter·ro·ga·tion of a witness; u·su·al·ly done in a lawyer's of·ficeالنطق
Resimler
المفضلات