(adj ) jeru, jehruh

listen to the pronunciation of (adj ) jeru, jehruh
الإنجليزية - التركية

تعريف (adj ) jeru, jehruh في الإنجليزية التركية القاموس.

possible
olabilir

Yarın ara sıra sağanaklar olabilir. - Occasional showers are possible tomorrow.

Eğer her kullanıcı Tatoeba'ya günde yirmi ilave yaparsa, Noel'e kadar bir milyon cümleye ulaşmak mümkün olabilir. - If every user added twenty a day to Tatoeba, it might be possible to reach one million sentences by Christmas.

possible
mümkün

Onun yalan söylüyor olması mümkündür. - It is possible that he is telling a lie.

İçme suyunda klor, kurşun ya da benzer kirletici madde bulunması mümkün. - It's possible that the drinking water has chlorine, lead, or similar contaminants in it.

possible
olanaklı

Biraz yardım almadan bunu başarmanın olanaklı olduğunu sanmıyorum. - I don't think it's possible to do this without some help.

Herkesi memnun etmek olanaklı değildir. - It's not possible to please everyone.

possible
muhtemel

Jack'ın dışında muhtemelen hepimiz kötü yüzücüyüz. - We are all poor swimmers with the possible exception of Jack.

Tom'un gelememesi muhtemel. - It's possible Tom might not come.

possible
olası

Olası yan etkiler arasında bulanık görme ve nefes darlığı bulunmaktadır. - Possible side effects include blurred vision and shortness of breath.

Bir kaza geçirmiş olması olasıdır. - It is possible that he has had an accident.

possible
olurlu
possible
akla yatkın
possible
rekor [spor.]
possible
(sıfat) olası, mümkün, olanaklı, akla uygun, makul
possible
muhtemel/mümkün
possible
{s} makul

Diğer makul açıklamanın olmadığını anlıyorum. - I see no other possible explanation.

Bunun tek bir makul açıklaması var. - There's only one possible explanation.

possible
mümkündür ki
possible
ihtimal

Bu mümkün ama son derece düşük ihtimal. - That's possible but highly unlikely.

possible
{s} mümkün, olabilir, imkân dahilinde
possible
(Askeri) MUHTEMEL: Beyanı etkileyecek bazı emarelerin mevcut bulunduğu koşullar altında yapılmış bir beyanı nitelemekte kullanılan bir terim. Bu emare, ifadeyi garanti etmek için yeterlidir, ancak doğru olarak varsaymak için yeterli değildir. Ayrıca bakınız: "probable"
possible
possiblybelki
possible
imkân

Çocuğun nehri yüzerek geçmesi imkansızdı. - It wasn't possible for the boy to swim across the river.

Her mümkün durumu tahmin etmek imkansızdır. - It's impossible to anticipate every possible situation.

possible
mümkün olan şey
الإنجليزية - الإنجليزية
possible