Kimin birinci olduğuna karar vermek için kura çekelim.
- Let's draw lots to decide who goes first.
Amatör şarkıcı eller aşağı yetenek yarışmasında birincilik ödülünü almıştır.
- The amateur singer won first in the talent show hands down.
Tom'dan ilk önce nefret ettim.
- I hated Tom at first.
O, ona ilk önce inanmadı.
- He didn't believe it at first.
İlk olarak, onlar ona inanmadılar.
- At first, they didn't believe him.
O, ilk olarak ondan hoşlanmadı.
- She didn't like him at first.
Önce onu erkek kardeşinle karıştırdım.
- At first, I mistook him for your brother.
İlk önce kimse bana inanmıyordu.
- No one believed me at first.
Tom ilk zamanlar Mary'ye inanmıyordu.
- Tom didn't believe Mary at first.
İlk zamanlar bunu yapmaktan hoşlanmadım.
- I didn't like doing this at first.
Başlangıçta stajyerler bu şirkette sakardılar.
- At first, the trainees were awkward in his company.
Başlangıçta, onun senin erkek kardeşin olduğunu sandım.
- At first, I thought he was your brother.
Tom her ayın ilk gününde kira öder.
- Tom pays rent on the first day of every month.
Kiranı her zaman ayın ilk gününde ödemen gerekiyor.
- You're supposed to always pay your rent on the first of the month.