Don't swallow that slick propaganda.
- Bu kaygan propagandayı yutma.
You must swallow pills, not chew them in your mouth.
- Hapları yutmalısın, onları ağzında çiğnememelisin.
I had to swallow my pride.
- Gururumu yutmak zorunda kaldım.
Tom had to swallow the frog.
- Tom kurbağayı yutmak zorunda kaldı.
My throat hurts when I swallow.
- Yutarken boğazım ağrıyor.
The snake swallowed a frog.
- Yılan bir kurbağayı yuttu.
Tom had trouble swallowing the pills.
- Tom hapları yutarken zorluk yaşadı.
Tom is having a hard time swallowing.
- Tom yutma zorluğu yaşıyor.
Tom downed his whiskey in one gulp.
- Tom bir yutuşta viskisini mideye indirdi.
Have you ever accidentally taken a big gulp of seawater?
- Kazara deniz suyu yuttuğun oldu mu?