Ania is a native of Kraków.
- Ania bir Kraków yerlisidir.
Felicja is a native of Katowice.
- Felicja bir Katowice yerlisidir.
He married a local girl.
- Yerli bir kadınla evlendi.
Mary is a local girl who made it big.
- Mary çok başarılı olan yerli bir kız.
Most of these products are domestic.
- Bu ürünlerin çoğu yerli.
We consumers must buy more domestic products.
- Biz tüketiciler daha fazla yerli ürün tüketmeliyiz.
The indigenous population took up arms against the settlers.
- Yerli nüfus göçmenlere karşı silaha sarıldı.
Native Americans are the indigenous peoples of the United States.
- Kızılderililer, Birleşik Devletler'in yerli halkıdır.
An American Indian is more properly called a Native American.
- Bir Amerikalı Kızılderili daha uygun bir şekilde Yerli Amerikalı olarak bilinir.
Latin Americans know very little about the history of the indigenous peoples who used to live here several centuries ago.
- Latin Amerikalılar birkaç asır önce burada yaşamış olan yerlilerin geçmişi hakkında çok az şey bilmektedir.
His love for indigenous Mexican art became his downfall.
- Yerli Meksika sanatına olan sevgisi, onun çöküşü oldu.