yazısız

listen to the pronunciation of yazısız
التركية - الإنجليزية
clean
unwritten on
unlettered
blank
unwritten
preliterate
yazı
article

I am writing an article. - Bir makale yazıyorum.

I'm writing an article for the school newspaper. - Okul gazetesi için bir makale yazıyorum.

yazı
writing

I'm writing a letter. - Bir mektup yazıyorum.

You really should get this agreement down in writing. - Gerçekten bu anlaşmayı yazılı olarak kayıt altına almanız gerekir.

yazısız hukuk
unwritten law
yazısız kâğıt
blank
yazısız levha
tabula rasa
yazı
script

I can't read handwritten script, so could you please write it in printed script? - Ben el yazılı senaryoyu okuyamam, bu nedenle bunu kitap harfleriyle yazar mısınız?

This is a cursive script. - Bu bir bitişik el yazısı.

yazı
{i} inscription

The inscription carved into the rock is from the sixth century B.C. - Kayaya oyulmuş yazıt milattan önce altıncı yüzyıldandır.

Layla had religious inscriptions in her business card. - Leyla'nın kartvizitinde dini yazılar vardı.

yazı
essay

Didn't madam Rodriguez want to see my essay? - Madam Rodriguez deneme yazımı görmek istemedi mi?

Tom's essay had many typos. - Tom'un denemesinin birçok yazım hataları vardı.

yazı
(Bilgisayar) story

This is a story written in easy English. - Bu kolay İngilizce ile yazılmış bir hikaye.

Confessions by St. Augustine tells us the timeless story of an intellectual quest that ends in orthodoxy. - Aziz Augustine tarafından yazılan İtiraflar bize ortodokslukta biten entelektüel arayışın zamansız bir hikayesini anlatır.

yazı
composition

The composition has been written hurriedly, so it's probably full of errors. - Kompozisyon aceleyle yazılmış, bu nedenle o muhtemelen hatalarla doludur.

Her composition is very good except for a few errors in spelling. - Onun kompozisyonu birkaç yazım hatası dışında çok iyi.

yazı
transcript
yazı
(Ticaret) scrip

Today I watched a play of a script written by a friend. - Bugün senaryosu bir arkadaş tarafından yazılmış bir oyun izledim.

I can't read handwritten script, so could you please write it in printed script? - Ben el yazılı senaryoyu okuyamam, bu nedenle bunu kitap harfleriyle yazar mısınız?

yazı
(Bilgisayar) stories

The stories written by Amy Church are all interesting. - Amy Church tarafından yazılmış hikayeler ilginçtir.

The stories in the book are written for her. - Kitaptaki hikayeler onun için yazılıyor.

yazı
caption
yazı
contribution
yazı
paper

Give me some paper to write on. - Yazı yazmak için bana biraz kağıt verin.

Please write the answer on this piece of paper. - Lütfen cevabı bu kâğıt parçasına yazınız.

yazı
superscription
yazı
typo

Sorry, that's a typo. - Üzgünüm, o bir yazım hatası.

I think it's just a typo, rather than a grammatical error. - Bence bu gramer hatasından çok, bir yazım hatası.

yazı
writ

She is writing a letter now. - O şimdi bir mektup yazıyor.

Esperanto is written phonetically with an alphabet of 28 letters. - Esperanto, 28 harfli alfabe ile fonetik olarak yazılır.

yazı
writing, act of writing
yazı
writing; article" " makale; destiny, fate" " kader, yazgı, alınyazısı; (parada) tail
yazı
handwriting; calligraphy
yazı
scriptural
yazı
alphabet

Esperanto is written phonetically with an alphabet of 28 letters. - Esperanto, 28 harfli alfabe ile fonetik olarak yazılır.

English is written with a Latin alphabet. - İngilizce, Latin alfabesiyle yazılır.

yazı
fate, destiny
yazı
article (in a newspaper or magazine)
yazı
Scripture

In the Middle Ages, anyone who'd oppose to the Holy Scriptures was murdered. - Orta çağlarda, Kutsal Yazılara karşı çıkan herhangi biri öldürüldü.

yazı
piece of writing, writing
yazı
clerical
yazı
lettering
yazı
black and white
yazı
tail

Heads I win, tails you lose. - Turalar ben kazanırım, yazılar sen kaybedersin.

yazı
writings

The holy writings come from desert people. - Kutsal yazılar, çöl insanlarından geliyor.

Nobody knows the original language of their holy writings. - Kutsal yazıların orijinal dilini hiç kimse bilmez.

التركية - التركية

تعريف yazısız في التركية التركية القاموس.

Yazı
hat
Yazı
(Osmanlı Dönemi) TENUFE
Yazı
(Osmanlı Dönemi) BELKA'
Yazı
(Osmanlı Dönemi) SAHRA
Yazı
kalem
Yazı
(Osmanlı Dönemi) TENUK
Yazı
(Osmanlı Dönemi) MEVMAT
Yazı
(Osmanlı Dönemi) SİDA'
yazı
Anlam, sanat veya biçim bakımından yazılan şey, makale
yazı
Düşünceyi tespite yarayan işaretler düzeni, alfabe
yazı
Harfleri yazma biçimi
yazı
Alın yazısı, yazgı
yazı
Herhangi bir harf düzeninde biçim ve sanat bakımından özellik gösteren tür
yazı
Herhangi bir konuda yazılmış bilim, düşünce ve sanat ürünü: "İstiklal Harbi'nde millî duyguları aksettiren ümit ile dolu yazılarını hâlâ unutmadık."- O. S. Orhon
yazı
Düz yer, ova, kır
yazı
Herhangi bir konuda yazılmış bilim, düşünce ve sanat ürünü
yazı
Düşüncenin belli işaretlerle tespit edilmesi, yazmak işi
yazı
Anlam, sanat veya biçim bakımından yazılan şey, makale: "İlk yazı denemelerim için gazete bulmaya çalışıyorum."- F. R. Atay
yazı
Ova
yazı
Düşüncenin belli işaretlerle tespit edilmesi, yazma işi
yazı
Metal paraların üzerinde değeri yazılan yüzü
yazı
Bilinen yazıdan ayrı olan anlatım aracı