You're making me very happy by doing that.
 - Onu yaparak beni çok mutlu ediyorsun.
She spends her free time making dolls.
 - O, boş zamanını oyuncak bebekler yaparak harcar.
She spends over a third of her time doing paperwork.
 - O, zamanının üçte birini evrak işleri yaparak geçirir.
What activity do you spend most of your time doing?
 - Zamanının çoğunu hangi etkinliği yaparak geçirirsin?
Did you do it by yourself?
 - Onu kendin mi yaptın?
The chief engineer did research hand in hand with his assistant.
 - Başmühendis, asistanı ile el ele araştırma yaptı.
Regardless of what he does, he does it well.
 - Yaptığını düşünmeden, onu iyi yapar.
She doesn't know who built those houses.
 - O bu evleri kimin yaptığını bilmiyor.
I'm doing it for you.
 - Bunu senin için yapıyorum.
You know what my idiot son's doing? Even now he's graduated from university he spends all his time playing pachinko instead of getting a job.
 - Aptal oğlumun ne yaptığını biliyor musun? Şimdi bile o üniversiteden mezun olup iş bulmak yerine tüm zamanını pachinko oynayarak geçiriyor.
Did you do it by yourself?
 - Onu kendin mi yaptın?
We'll do it when we have time.
 - Zamanımız olduğunda onu yapacağız.
I want a suit made of this material.
 - Bu kumaştan yapılmış bir takım elbise istiyorum.
Bottles of beer are made of glass.
 - Bira şişeleri camdan yapılır.
Don't be afraid of making mistakes.
 - Hatalar yapmaktan korkmayın.
He is afraid of making mistakes.
 - Hata yapmaktan korkuyor.
Tom saved Mary's life by performing the Heimlich maneuver.
 - Tom Heimlich manevrasını yaparak Mary'nin hayatını kurtardı.
Dr. Jackson is performing an autopsy.
 - Dr. Jackson otopsi yapıyor.
It can be done in a day.
 - O, bir günde yapılabilir.
She can't have done such a thing.
 - O öyle bir şey yapmış olamaz.
She has made up her mind to go to America to study.
 - O, eğitim yapmak için Amerika'ya gitmeye karar verdi.
She made up her face in 20 minutes.
 - O, 20 dakika içinde yüzüne makyaj yaptı.
What did you make of that?
 - Onunla ilgili ne yaptın?
What do you make of that?
 - Onunla ilgili ne yaparsın?
Before the match, an opening ceremony was held in the Yoyogi stadium.
 - Maçtan önce Yoyogi stadyumunda bir açılış töreni yapıldı.
Parliamentary elections will be held in Germany in 2017.
 - Parlamento seçimleri 2017'de Almanya'da yapılacak.
The committee had a long session.
 - Komite uzun bir oturum yaptı.
Many atrocities were committed during the war.
 - Savaş boyunca birçok zulüm yapıldı.
Bottles of beer are made of glass.
 - Bira şişeleri camdan yapılır.
Butter is made from cream.
 - Tereyağı kaymaktan yapılır.
A good daughter will make a good wife.
 - İyi bir kız çocuğu, iyi bir eş yapacaktır.
The baby is asleep. Don't make a noise.
 - Bebek uyuyor. Gürültü yapmayın.
Many atrocities were committed during the war.
 - Savaş boyunca birçok zulüm yapıldı.
Tom committed a bank robbery.
 - Tom bir banka soygunu yaptı.