yıkanmamış

listen to the pronunciation of yıkanmamış
التركية - الإنجليزية
unbathed
greasy
unwashed
yıka
{f} washing

Washing the car took longer than we expected. - Arabayı yıkamak beklediğimizden daha uzun zaman aldı.

Can you help me with the washing up? - Bulaşık yıkamada bana yardımcı olabilir misin?

yıka
lave
yıka
{f} washed

She washed her dirty hands before the meal. - O, yemekten önce kirli ellerini yıkadı.

Everybody washed in the kitchen. - Herkes mutfakta yıkandı.

yıka
{f} wash

One hand washes the other. - Bir el diğerini yıkar.

Wash the quinces thoroughly. - Ayvaları iyice yıkayın.