Her zamanki gibi, fizik öğretmeni, sınıfa geç kalmıştı.
- As usual, the physics teacher was late for class.
Her zamanki gibi, Mike, bu öğleden sonra toplantı için geç kalmıştı.
- As usual, Mike was late for the meeting this afternoon.
Her zaman olduğu gibi geç kaldılar.
- They're late, as usual.
Her zaman olduğu gibi çok güzel görünüyorsun.
- You look very pretty, as usual.
Mary, her zamanki gibi, eşsizdir!
- Mary, as always, is inimitable!
Bugün her zamanki gibi kalbimdesin.
- You are in my heart today as always.