Onun iki kedisi var biri beyaz biri siyah.
- Er hat zwei Katzen, eine weiße und eine schwarze.
Kırmızı şarabı beyaz şaraptan daha fazla severim
- Ich mag Rotwein lieber als Weißwein.
Sen kendin için en iyisini bilirsin.
- Das weißt du selbst am besten.
Bu silahın nasıl kullanılacağını bilir.
- Er weiß, wie man diese Waffe verwendet.