Tom ve Mary'nin nikahına gitmek istemedim.
- I didn't want to go to Tom and Mary's wedding.
Nikah için kilise çiçeklerle süslendi.
- The church is decorated with flowers for the wedding.
Eyfel Kulesi'nin önünde bir düğün resmi istediler.
- They wanted a wedding picture in front of the Eiffel Tower.
Öğretmenimiz ayrıca düğününün diğer insanlarınki ile aynı olmayacağını söyledi;biz nasıl farklı olacağını sorduk fakat o söylemedi.
- Our teacher also said that her wedding wouldn't be the same as other people's; we asked how it would be different, but she didn't say.
Evlenme planlarınız nasıl geliyor?
- How are your wedding plans coming?
Köpek balığı çorbası genellikle Çin'de evlenme törenlerinde ve ziyafetlerde servis edilir.
- Shark fin soup is commonly served at Chinese weddings and banquets.
Tom Mary'nin bir alyans taktığını fark etti.
- Tom noticed that Mary was wearing a wedding ring.
Tom Mary'nin parmağında bir alyans fark etti.
- Tom noticed a wedding ring on Mary's finger.
Seni gelinlik içinde görmeye sabırsızlanıyorum.
- I'm looking forward to seeing you in your wedding dress.
Ben seni bir gelinlik içinde görmek için sabırsızlanıyorum.
- I'm looking forward to seeing you in a wedding dress.
Düğün Marşı bana her zaman askerler savaşa giderken çalınan müziği hatırlatır.
- The Wedding March always reminds me of the music played when soldiers go into battle.
Tom nikah yüzüğünü çıkardı.
- Tom took his wedding ring off.
Tom nikah yüzüğünü çıkardı.
- Tom took off his wedding ring.
Tom ve Mary yakında 13. evlilik yıldönümlerini kutlayacaklar.
- Tom and Mary will have their 13th wedding anniversary soon.
O, işsiz olduğu için, onların evliliği başarısız oldu.
- Because he was unemployed, their wedlock failed.
Tom çarşamba günü Mary'nin John'la buluşmasını ayarladı.
- Tom has arranged for Mary to meet John on Wednesday.
Her hafta Pazartesi ve Salı günleri piyano eğitimi, Çarşamba ve Cuma günleri dans.
- Every week I study piano on Monday and Tuesday, and dancing on Wednesday and Friday.
Tom düğünlerimin üçüne de geldi.
- Tom came to all three of my weddings.
Biz birbirimizin düğünlerine gittik.
- We went to each other's weddings.
Köpek balığı çorbası genellikle Çin'de evlenme törenlerinde ve ziyafetlerde servis edilir.
- Shark fin soup is commonly served at Chinese weddings and banquets.
Evlenme planlarınız nasıl geliyor?
- How are your wedding plans coming?
Anadolu inançlarına göre,özellikle yaz aylarında, kırlarda ,yaylalarda ortalık günlük güneşlikken birdenbire yağmurun bastırdığı olur.iplik iplik yağan yağmur genelde ışıltılıdır,pırıl pırıldır.gökteki bulutlar bile ışıldar parlar durur.işte bir yandan ya.
The wedding of our three companies took place last week.
Her announcement was quite a surprise, coming a month after she published the words I hate weddings with a passion and a fury I can only partially explain rationally..
The Silver Wedding! on some pensive ear / From towers remote as sound the silvery bells, / To-day from one far unforgotten year / A silvery faint memorial music swells.
the PPS paper proposed a political doctrine that wedded modernization theory to U.S. support for national security states .
The priest wed the couple.
She wed her first love.
... wedding of the decade? ...
... So I'm going to have the wedding white nails. ...