Hava, çeşitli gazların bir karışımıdır.
- Air is a mixture of various gases.
Ben çeşitli zorluklar gördüm.
- I have seen various difficulties.
O ofisteki birçok insanı taklit ediyordu.
- She was mimicking the various people in our office.
Bu oda birçok amaçla kullanılır.
- This room is used for various purposes.
Biz değişik başlıklarda konuştuk.
- We talked about various topics.
Değişik bilgiler topladı.
- He collected various information.
Her türlü zamanımız var.
- We have all kinds of time.
O her türlü spor sever.
- She likes all kinds of sports.
Onun yokluğu her türlü söylentiye yol açtı.
- His absence gave birth to all sorts of rumors.
Modern toplum her türlü bilgi ile dolup taşıyor.
- Modern society is overflowing with all sorts of information.
Tom her çeşit şeyi oldukça iyi yapabilir.
- Tom can do all sorts of things quite well.
Tom bana her çeşit soru sordu.
- Tom asked me all sorts of questions.
Diplomatlara çeşitli ayrıcalıklar tanınır.
- Diplomats are allowed various privileges.
Ayrıca çeşitli konular hakkında konuşmakla çok fazla zaman kaybedeceğiz.
- Besides, we will lose too much time to talk about the various topics.