That's a very compelling story.
- Bu çok ilgi uyandıran bir hikaye.
I've been having trouble waking up.
- Uyanmakta zorlanıyorum.
She was afraid of waking the baby.
- Bebeği uyandırmaya korkuyordu.
When the full moon falls down on the roof at night, all the farmers are woken up.
- Gece dolunay çatının üzerine düştüğünde, tüm çiftçiler uyanır.
I was woken up by the sound of thunder this morning.
- Bu sabah gök gürültüsü ile uyandım.
The alarm woke up Mayuko.
- Alarm Mayuko'yu uyandırdı.
When I woke up, all other passengers had gotten off.
- Ben uyandığımda, diğer tüm yolcular inmişti.
Please wake me up at six tomorrow.
- Lütfen yarın saat 6'da beni uyandır.
Please wake me at six.
- Lütfen altıda beni uyandır.
Tom has done an admirable job.
- Tom hayranlık uyandıran bir iş yaptı.
The police found a truck matching that description.
- Polis bu tanıma uyan bir kamyon buldu.