Bu fabrika, otomobil parçaları üretmektedir.
 - This factory manufactures automobile parts.
Ölüm hayatın tamamlayıcı bir parçasıdır.
 - Death is an integral part of life.
Tayland'da ülkenin bazı kısımları pirinç yetiştirmek için şimdiden aşırı kuru hale geldi.
 - In Thailand it has already become too dry to grow rice in some parts of the country.
Onun bazı kısımları üzerinde anlaşamadı.
 - They could not agree on some parts of it.
Parti Mac tarafından organize edildi.
 - The party was organized by Mac.
Her iki taraf savaşa karşı çıktı.
 - Both parties opposed war.
Japonya'nın dış yardımları yurttaki ekonomik yavaşlamadan dolayı kısmen azalıyor.
 - Japan's foreign aid is decreasing in part because of an economic slowdown at home.
Üzgünüm. Ben bunun için kısmen sorumluyum.
 - I'm sorry. I'm partly responsible for it.
Matematik, yarın kalkarsan ve evrenin gittiğini keşfedersen yapmaya devam edebileceğin, bilimin bir parçasıdır.
 - Mathematics is the part of science you could continue to do if you woke up tomorrow and discovered the universe was gone.
Yarın partiye gelecekmisin?
 - Will you come to the party tomorrow?
Görevimi yapmayı planlıyorum.
 - I plan on doing my part.
Tom zaten görevini yaptı.
 - Tom has already done his part.
Gelecek Cumartesi, yani 25 Ağustos'ta bir parti düzenlenecek.
 - A party will be held next Saturday, that is to say, on August 25th.
Partide Jack ve Mary'nin yanındaki kimdi?
 - Who was at the party beside Jack and Mary?
Bu cihazlar özellikle yüksek kaliteli işçilikle ayırt edilir.
 - These devices are distinguished by particularly high-quality workmanship.
Tom parti için üç yüz dolarlık bütçe ayırdı.
 - Tom budgeted three hundred dollars for the party.
O, evinden ayrılmak zorunda kaldı.
 - He had to part with his house.
O, evinden ayrılmak istemedi.
 - He didn't want to part with his house.