unit of sale and use of pcbs (usually there are many parts per panel)

listen to the pronunciation of unit of sale and use of pcbs (usually there are many parts per panel)
الإنجليزية - التركية

تعريف unit of sale and use of pcbs (usually there are many parts per panel) في الإنجليزية التركية القاموس.

part
parça

Anne pastayı üç parçaya böldü. - Mother divided the cake into three parts.

Ölüm hayatın tamamlayıcı bir parçasıdır. - Death is an integral part of life.

part
kısım

Teklifin diğer kısımlarını tartıştılar. - They debated other parts of the proposal.

Onun bazı kısımları üzerinde anlaşamadı. - They could not agree on some parts of it.

part
taraf

Parti Mac tarafından organize edildi. - The party was organized by Mac.

Onların tarafında bir hataydı. - It was a mistake on their part.

part
kısmen

Kısmen sizinle aynı fikirdeyim. - I partly agree with you.

Üzgünüm. Ben bunun için kısmen sorumluyum. - I'm sorry. I'm partly responsible for it.

part
yarı

Yarın arkadaşım için doğum günü partisi vereceğim. - I'm going to give a birthday party for my friend tomorrow.

Yarın akşam bir partimiz var. - We have a party tomorrow evening.

part
ekseriya
part
görev

Görevimi yapmayı planlıyorum. - I plan on doing my part.

Topluma yardımcı olmak için görevimi yapmaya çalışıyorum. - I try to do my part to help the community.

part
yan

Partide Jack ve Mary'nin yanındaki kimdi? - Who was at the party beside Jack and Mary?

Yandaki ev biraz gürültülü. Onların parti yapıp yapmadıklarını merak ediyorum. - The house next door is a bit loud. I wonder if they're throwing a party.

part
{f} ayır

Bu cihazlar özellikle yüksek kaliteli işçilikle ayırt edilir. - These devices are distinguished by particularly high-quality workmanship.

Tom parti için üç yüz dolarlık bütçe ayırdı. - Tom budgeted three hundred dollars for the party.

part
fasıl
part
ayrılmak

O, evinden ayrılmak zorunda kaldı. - He had to part with his house.

Niçin ayrılmak istediğine dair fikrim yok. - I have no idea why you want to part with that.

part
{f} parçalanmak, ayrılmak; bölünmek
part
{f} tarakla ayırmak
part
(ial) parça (lı), kısmi
part
(fiil) ayırmak, tarakla ayırmak, ayrılmak, kopmak, elden çıkarmak
part
{i} parça, bölüm, kısım
part
{i} katkı. z. kısmen
part
{i} hisse, pay
الإنجليزية - الإنجليزية
part
unit of sale and use of pcbs (usually there are many parts per panel)
المفضلات