two times

listen to the pronunciation of two times
الإنجليزية - التركية
iki kez

İki kez otobüs değiştirmek zorundayım. - I have to change buses two times.

Çoğu kişi dişlerini günde en az iki kez fırçalar. - Most people brush their teeth at least two times a day.

iki misli
iki katı
two times two is four
iki kere iki dört
twice
iki kere

Tom, Mary'yi bacağından iki kere vurdu. - Tom shot Mary twice in the leg.

İki kere ölç, bir kere kes. - Measure twice, cut once!

twice
iki katı

Bu tünel onun iki katı kadar uzundur. - This tunnel is twice as long as that one.

Gelirin, benimkinin yaklaşık iki katı kadar büyük. - Your income is about twice as large as mine is.

twice
iki kez

Almanca dersleri haftada iki kez yapılmaktadır- Pazartesi ve Çarşamba günleri. - German classes are held twice a week - on Mondays and Wednesdays.

Komite ayda iki kez toplanır. - The committee meets twice a month.

twice
iki defa

Bir şeyi yapmak için Tom'a iki defa söylemek zorunda değilsin. - You don't have to tell Tom twice to do something.

İki defa aynı hatayı yaptı. - He has made the same mistake twice.

twice
köhne
twice
çok söylenmiş
twice
twice iki defa söylenmiş
twice
eskimiş
twice
iki kat, iki misli
two time
ikili oynamak
two time
ihanet etmek
two time
faka bastırmak
two time
aldatmak (eş)
two time
aldatmak
الإنجليزية - الإنجليزية
twice, on two different occasions
twice

I only used it twice. - I've only used this two times.

I've been to Boston twice. - I've been to Boston two times.