Onun rüyası gerçek oldu.
- Ihr Traum war wahr geworden.
Rüyamda, Putin Hu Jintao'ya,Kırgızistan'a yardım etmeliyiz dedi.
- „Wir müssen Kirgisistan helfen“, sagte Putin zu Hu Jintao — in meinem Traum.
Aşk onu rüyalarında görmektir.
- Love is seeing her in your dreams.
Rüyada bir kurtla karşılaştım.
- I met a wolf in a dream.
Romandaki karakterlerden biri bir bankayı soymak için acemice bir plan düşünüyor.
- One of the characters in the novel dreams up a half-baked plan for robbing a bank.
Onunla tekrar karşılaşacağımı asla düşünmedim.
- I never dreamed that I would meet her again.
My eyes are an ocean in which my dreams are reflected.
- Meine Augen sind ein Ozean, in dem sich meine Träume spiegeln.
The best way to make your dreams come true is to wake up.
- Die beste Art, seine Träume zu realisieren, ist, aufzuwachen.
Stop dreaming and get back to work.
I dreamed a vivid dream last night.
... LEBEN IST NUR EIN TRAUM! ...