Giriş 18 yaş üstü olanlara sınırlandırılmıştır.
 - Entrance is restricted to those above 18.
İfade özgürlüğü ciddi şekilde sınırlandı.
 - Freedom of speech was tightly restricted.
Polis yola girişi kısıtladı.
 - The police restricted access to the road.
Bu yeni kanunun, özgürlüğünü kısıtlayacağını hissediyor.
 - He feels this new law will restrict his freedom.
Sınırlayıcı uygulamalar sanayiler için zararlı olabilir.
 - Restrictive practices can be damaging for industries.
If we restrict sine to , we can define its inverse.