Göçmenler fiziksel ve ruhsal acıya dayandılar.
- The emigrants have endured physical and mental pain.
Ruhsal sinir bozuntum vardı.
- I had a mental breakdown.
Akıl hastanesine gönderildi.
- She was sent to a mental hospital.
Bazı akıl hastalıklarının zaten tedavisi var.
- Some mental illnesses already have a cure.
Beni zeka olarak destekleyecek çok arkadaşım var.
- I have a lot of friends to support me mentally.
Onun aşırı sömürge zihniyeti var. O, İspanyol kültürü için deli oluyor.
- She has extreme colonial mentality. She is crazy for Spanish culture.
Onların hepsi kahrolası kaçık.
- They're all fucking mental.
Kadınlar sık sık zihinsel olarak erkeklerden daha güçlüdür.
- Women are often mentally stronger than men.
Tom'un zihinsel problemleri var.
- Tom has mental problems.
He is the most mental freshman I've seen yet.
... to physical competition are going to arise with respect to mental competition. ...
... doesn't know if he can trust his reason. He does some mental gymnastics, which I won't ...