Asker yerde yaralı yatıyordu.
- The soldier lay injured on the ground.
Yaralılar ambulanslarla en yakın hastaneye götürüldü.
- The ambulances carried the injured to the nearest hospital.
Tom yaralanmış olabilir.
- Tom could be injured.
Bir trafik kazasında ciddi biçimde yaralanmıştı.
- He was seriously injured in a traffic accident.
Yaralanmak istemedim.
- I didn't want to get injured.
Kaza bilançosu; 5 kişi öldü ve 100 kişi yaralandı idi.
- The toll from the accident was 5 persons dead and 100 persons injured.
Başka hiç kimse yaralanmadı.
- No one else was injured.
Dans ederken kendini incitti.
- She injured herself while dancing.
Tom bugün çalışırken kendini incitti.
- Tom injured himself at work today.
Yaralılar ne kadar kan kaybetti?
- How much blood has the injured lost?
Kurtarma ekibi yaralıları kurtardı.
- The rescue team rescued the injured.
... injured or when she'd get a cold or something, he'd start ...