Bu, çocukları yetiştirmek için iyi bir yer olurdu.
- This would be a good place to raise kids.
Annem bizi yetiştirmek için çok çalıştı.
- My mother worked hard in order to raise us.
O yükselmeyi hak ediyorum.
- I deserve that raise.
Sami'nin karısı çocuğunu yalnız başına büyütmek için ayrıldı.
- Sami's wife was left to raise her child alone.
Sen hapishanedeydin bu yüzden çocuklarımızı kendim büyütmek zorunda kaldım.
- You were in prison, so I had to raise our children by myself.
... And in order collect this kind of data, we opened a system ...
... So we tried to collect all kinds of data related to the ...