تعريف the number one في الإنجليزية التركية القاموس.
- unit
- {i} birim
Fahrenheit, termometreyi bulan Alman bir mucittir. Aynı zamanda onun ismi bir sıcaklık birimine verilmiştir.
-Fahrenheit is a German inventor who invented the thermometer. At the same time, his name is given to a unit of temperature.
Bir pound bir ağırlık birimidir.
-A pound is a unit of weight.
- unit
- {i} ünite
Hastane yoğun bakım ünitesine girebilen ziyaretçi sayısını kısıtlıyor.
-The hospital restricts the number of visitors who can enter the intensive care unit.
Onların yeteneğiyle ilgili yanlış bir şey yoktu, o sadece maliyet performansı kötü olan her bir ünite için giderin çok yüksek olmasıydı.
-There was nothing wrong with their ability, it was just that the expense for each unit was so vast that the cost performance was bad.
- unit
- {i} bütünlük
- unit
- en küçük tam sayı
- unit
- tek basamaklı sayı
- unit
- takım
Manchester United, hem Premier League'de hem de İngiltere'de en başarılı takımlardan biridir.
-Manchester United is one of the most successful teams in both the Premier League and England.
Onların takımının güçlü bir birlik duyusu var.
-Their team has a strong sense of unity.
- unit
- eşya
- unit
- parça
Shetland Adaları Birleşik Krallığın bir parçasıdır.
-The Shetland Islands are part of the United Kingdom.
Amerika Birleşik Devletleri bir zamanlar İngiliz İmparatorluğu'nun bir parçasıydı.
-The United States was once part of the British Empire.
- number one
- (deyim) (Üstü kapalı anlatım) Küçük tuvalet, çiş
- number one
- çıkar
Kendi çıkarını düşün ve senin için en iyi olanı yap!
-Think of number one and do what is best for yourself!
- number one
- çıkarcı
- number one
- en önemli
- number one
- kendi çıkarını düşünen
- number one
- bir numaralı kimse
- number one
- bir numara
- unit
- puvan unit of measurement ölçü birimi
- unit
- {i} birlik
Birlik paradan daha iyidir.
-Unity is better than money.
Birleşmiş Milletler, anlaşmazlığa müdahale etmek için birlik gönderdi.
-The United Nations sent troops to intervene in the conflict.
- unit
- {i} öğe
- unit
- {i} tertibat: heating unit ısıtma tertibatı
- unit
- birim/ünite
- unit
- bir
1860'ta Lincoln, Amerika Birleşik Devletleri başkanlığına seçildi.
-In 1860, Lincoln was elected President of the United States.
Amerika Birleşik Devletleri'nde hangi dil konuşuluyor?
-Which language is spoken in the United States of America?
- unit
- fert
- unit
- belirli bir miktar
- unit
- {i} (üniversitede) puan
- unit
- (Tıp) Tek şey
المصطلحات ذات الصلة
تعريف the number one في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- {n} unit
- number one
- First; foremost; best
Commuting to work is the number one reason to own a car.
- number one
- the single that has sold the most in a given period
- number one
- Urine; urination
- number one
- The main goalkeeper of a team, so-called because they wear the number 1 on the back of their kit
- number one
- oneself, being considered foremost, as by an egoist
- number one
- the most important person, notably who is in charge
- the one
- The person or thing
Here is the one I want to buy.
- the one
- A particularly special or compatible person or thing
- number one
- Number one means better, more important, or more popular than anything else of its kind. The economy is the number one issue by far By the way, I'm your number-one fan
- number one
- In popular music, the number one is the best selling CD in any one week, or the group or person who has made that CD. Paula is the only artist to achieve four number ones from a debut album
- number one
- `take care of number one' means to put your own interests first
- number one
- a reference to yourself or myself etc
- number one
- best, unmatched, cream of the crop
المصطلحات ذات الصلة
الواصلة
the num·ber oneالتركية النطق
dhi nʌmbır hwʌnالنطق
Resimler
فيديوهات
... the number one destination of slaves from Africa are sugar plantations. ...
... And it's been number one on Amazon in laptops for 190 ...