O, yarışmayı kazandığı için bir ödül aldı.
- He got a prize for winning the competition.
Yarışmada birinci geldiğin için tebrikler.
- Congratulations on coming first in the competition.
Birçok muhalif Sibirya'ya gönderildi.
- Many opponents were sent to Siberia.
Kamuoyu, destekçiler ve muhalifler olarak keskin bir şekilde bölündü.
- Public opinion has been sharply divided into supporters and opponents.
Rakiplerinizi küçümsemeyin.
- Don't underestimate your opponents.
Onlar iyi rakiplerdi.
- They were good opponents.
Yabancı firmalardan kaynaklanan bir rekabetle karşı karşıyayız.
- We face competition from foreign suppliers.
Sporu rekabet için değil zevk için yapıyorum.
- I like to play sport for fun not for competition.
Karşıtlar genetik mühendisliği bitkilerin çapraz döllenme yapabileceğini ve diğer bitkilere zarar verebileceğini söylüyorlar.
- Opponents say genetically engineered crops can cross-pollinate and damage other crops.
Çok müsabaka kazandı.
- He won many competitions.
Karşıtlar genetik mühendisliği bitkilerin çapraz döllenme yapabileceğini ve diğer bitkilere zarar verebileceğini söylüyorlar.
- Opponents say genetically engineered crops can cross-pollinate and damage other crops.
Aday rakibi karşısında vahşi suçlamalar yaptı.
- The candidate made wild accusations against his opponent.
He wants to participate in the contest.
- He would like to take part in the competition.
... massive shifts in technology and global competition ...
... really encourage friendly competition. ...