Müzikten anlayan kim onun çalmasının iyi olduğunu söyleyebilirdi?
- Who that understands music could say his playing is good?
Piyano çalmada asla çok iyi değildim.
- I've never been very good at playing the piano.
O, tenis oynamaya düşkün.
- He is fond of playing tennis.
Futbol oynamayı severim.
- I like playing football.
Bebek bazı oyuncaklar ile oynuyor.
- The baby is playing with some toys.
Oturma odasında video oyunları oynarken annem bana onunla birlikte alışverişe gidip gitmeyeceğimi sordu.
- When I was playing video games in the living room, Mother asked me if I would go shopping with her.
Futbol oynamayı severim.
- I like playing football.
Kesinlikle,kart oynamayı severim.
- Certainly, I like playing cards.
Tom ve Mary, satranç oynayarak iyi bir zaman geçirdiler.
- Tom and Mary had a good time playing chess.
Kart oynayarak zaman öldürdük.
- We killed time by playing cards.