الإنجليزية - التركية
تعريف that has been hidden في الإنجليزية التركية القاموس.
- hidden
- gizli
Her yerde gizli kameralar vardı.
-There were hidden cameras everywhere.
Tom bahçesinde gizli bir yedek anahtar bulundurur.
-Tom keeps a spare key hidden in his garden.
- hidden
- {s} saklı
Tom paranın nerede saklı olduğunu biliyor.
-Tom knows where the money is hidden.
Tom'un arkasında saklı bir şeyi var.
-Tom has something hidden behind his back.
- hidden
- {s} gizlenmiş
Para döşeme tahtalarının altında gizlenmişti.
-The money was hidden beneath the floorboards.
Güneş ayın gölgesine gizlenmişti.
-The sun was hidden in the moon's shadow.
- hidden
- {f} gizle
Para döşeme tahtalarının altında gizlenmişti.
-The money was hidden beneath the floorboards.
Şimdi, dağ bulutlar tarafından gizlenmiştir.
-Now the mountain is hidden by the clouds.
- hidden
- gömülü
- hidden
- yaşırın
- hidden
- {f} gizle: adj.gizli
- hidden
- gizli saklı
- hidden
- {s} kuytu
- hidden
- {f} sakla: adj.saklı
- hidden
- s. gizli, kapalı
- hidden
- f., bak. hide
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف that has been hidden في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- hidden
that has been hidden
الواصلة
that has been hid·denالتركية النطق
dhıt hız bın hîdınالنطق
/ᴛʜət həz bən ˈhədən/ /ðət həz bən ˈhɪdən/
Resimler
السابق
المفضلات