tagung

listen to the pronunciation of tagung
ألمانية - التركية
[die] toplantı, kongre, kurultay; seans, oturum
{'tentsır} r dansör
celse
الإنجليزية - التركية

تعريف tagung في الإنجليزية التركية القاموس.

congress
kongre

Politikacı Kongreye reformlar önerdi. - The politician proposed reforms to Congress.

Kongre'nin her iki meclisi Jefferson'un teklifini onayladı. - Both houses of Congress approved Jefferson's proposal.

meeting
toplantı

Bir veda toplantısı, Bay Jones'un şerefinde düzenlendi. - A farewell meeting was held in honor of Mr Jones.

Yağmur nedeniyle toplantı iptal edildi. - The meeting was canceled because of the rain.

meeting
miting

Dün mitinge çok az insan geldi. - Only a few people came to the meeting yesterday.

Tom seninle bir miting yapmak ister. - Tom wants to have a meeting with you.

meeting
{i} buluşma

Meg Tom'la tekrar buluşmaktan mutluydu. - Meg was happy about meeting Tom again.

Tom'un patronuyla buluşması gerilimli idi. - Tom's meeting with his boss was very tense.

meeting
{i} görüşme

Seninle görüşmeyi iple çekiyorum. - I've been looking forward to meeting you, Tom.

Beni tanıyormuş gibi davranıyorsun; bu bizim ilk görüşmemiz! - You're acting like you know me; this is the first time we're meeting!

meeting
{i} oturum
meeting
(Askeri) MİTİNG, TOPLANTI
meeting
{i} karşılama

Onu karşılamak amacıyla oraya gittim. - I went there for the purpose of meeting him.

Şirketimizin ilk önceliği, müşterilerimizin ihtiyaçlarını karşılamaktır. - Our company's first priority is meeting our customers' needs.

meeting
vuslat
congress
kurultay
congress
(ABD'de) Millet Meclisi
congress
toplantı
meeting
karşılaşma

Sanki onun benimle karşılaşmaktan çekindiğini hissettim. - I felt as if he shrank from meeting me.

Karşılaşmamız oldukça raslantıydı. - Our meeting was quite accidental.

meeting
meydan toplantısı
meeting
buluşma/topluluk/toplant
meeting
meeting place toplantı yeri
meeting
Kuveykır kilise binası