Tom hızla Mary'ye yaklaştı ve cüzdanını ondan kapkaç yaptı.
 - Tom swiftly approached Mary and snatched her purse from her.
Parmakları klavyenin üzerinde hızla hareket etti.
 - His fingers ran swiftly over the keys.
Tatoeba: Detaylara dikkatin kutsal olduğu yerde ceza hızlıdır.
 - Tatoeba: Where attention to detail is sacred, and punishment is swift.
Dere çok hızlı değil.
 - The stream is not very swift.
Hiç bir kılıç kırlangıcı gördünüz mü?
 - Have you ever seen a swift?
Ebabil Apodidae ailesinin küçük bir göçmen kuşudur.
 - The swift is a small migratory bird of the family Apodidae.