Avrupa Birliği bayrağındaki on iki yıldız, birliğin on iki kurucu üyesini sembolize etmemektedir. O, on iki havariyi sembolize etmektedir.
- The twelve stars on the flag of the European Union do not symbolize the twelve founding members of the union. They symbolize the Twelve Apostles.
En parlak olanı şu küçük yıldızdır.
- That small star is the brightest.
Çocuklar kanapenin üstünde yukarı aşağı sıçramaya başladı.
- The children started bouncing up and down on the couch.
Deprem vurduğunda masanın üstündeki her şey tıkırdamaya başladı.
- Everything on top of the table started rattling when the earthquake hit.
2009'da işe başladığımızda, mağazanın şehirdeki en iyilerden biri olacağına ikna edildim.
- When we started out in 2009, I was convinced that our store would become one of the best in the city.
Starbucks kahve satın almak için en iyi yerdir.
- Starbucks is the best place to buy coffee.
Biz çıkmaya başladığımızda Tom'un ünlü olduğunu bilmiyordum.
- I didn't know Tom was famous when we started dating.
Onun küçük kız kardeşi ünlü bir televizyon yıldızı.
- His younger sister is a famous TV star.
Tom Noel ağacının üzerine bir yıldız koydu.
- Tom put a star on top of the Christmas tree.
Biz başlamadan önce bu işin ne kadar önemli olduğu hakkında birkaç söz söylemek istiyorum.
- Before we get started, I'd just like to say a few words about how important this job is.
Onu ne kadar çok teşvik ettiğim önemli değil, O, görev üzerinde çalışmaya başlamayı reddediyor.
- No matter how much I prod her, she refuses to start working on the assignment.
Böyle parlak bir yıldız hiç görmedim.
- I had never seen such a shiny star.
Güneş en parlak yıldızdır.
- The sun is the brightest star.
Onun büyükbabasının ölümünü işitmesinin ilk şokundan sonra, kız ağlamaya başladı.
- After the initial shock of hearing of her grandfather's death, the girl started to cry.
Yıldızlar büyüktür, çünkü onlar sıcaktır; onların yakıtı bittiğinde, onlar çökerler.
- Stars are big, because they're hot; when their fuel is exhausted, they collapse.
Tom'un başlamak için bir şansı var.
- Tom got a chance to start over.
Şanssız bir yıldızın altında doğmuş olan kimse yoktur, sadece gökyüzünü okuyamayan insanlar vardır.
- There is no one who is born under an unlucky star, there are only people who cannot read the sky.
His teacher tells us he is a star pupil.
... I've reviewed places, starred places, and I ...