Resmin tahmini değeri birkaç milyon dolar.
- The value of the painting was estimated at several million dollars.
Afganistan ve İran her ikisi de milli marşlarını 20.yüzyıl boyunca birkaç kez değiştirmişti.
- Afghanistan and Iran both changed their national anthems several times in the course of the 20th century.
Kelimenin değişik anlamları vardır.
- The word has several meanings.
Firmamız farklı kültürel etkinlikleri destekler.
- Our company supports several cultural events.
Tom farklı olasılıkları düşünüyor.
- Tom is considering several possibilities.
Son fırtınada bir takım evler hasar gördü.
- Several houses were damaged in the last storm.
Bir takım hataların birleşimi kazaya neden oldu.
- A combination of several mistakes led to the accident.
Birtakım nüfuz sahibi arkadaşlarım var.
- I have a number of influential friends.
Tom, kendi veda yemeğinde birtakım müstehcen espriler yaptı ve bazı meslektaşları bundan rencide oldu.
- Tom told a number of off-colour jokes at his farewell dinner, and some of his colleagues were offended.
Kavga, birçok tutuklamalarla sonuçlandı.
- The fight resulted in several arrests.
Birçok öğrenci sınıfı temizlemeden eve gitti.
- Several students have gone home without cleaning the classroom.
Çok sayıda şirket sözleşmeyi kazanmak için yarışıyor.
- Several companies are competing to gain the contract.
Depremi çok sayıda hafif şoklar izledi.
- Several slight shocks followed the earthquake.
Birkaç arkadaş onu uğurladılar.
- A number of friends saw him off.
Bugün birkaç öğrenci eksik.
- A number of students are absent today.
Birçok genç mühendis istihdam edildi ve onlar kendilerini yeni bir bilgisayar geliştirmek için adadılar.
- Several young engineers were employed and were devoted to developing a new computer.
John sormadan birkaç adet pastayı kendisi aldı.
- John helped himself to several pieces of pie without asking.
Bando çeşitli marşlar çaldı.
- The band played several marches.
Çeşitli vesilelerle onunla karşılaştım.
- I've met him on several occasions.
O, bir dizi heyecanlı dedektif hikâyesi yazdı.
- He has written a number of exciting detective stories.
Fadıl, Leyla'dan bir dizi mektup aldı.
- Fadil received a number of letters from Layla.
Birtakım Avrupa ülkelerinde geçerli para birimi avrodur. Simgesi € şeklindedir. Bir avro yaklaşık iki Türk lirası değerindedir.
- In several European countries, the current currency is the euro. Its symbol is €. One euro is worth about two Turkish lira.
Meclis üyesi bir miktar tartışmalı önerge sundu.
- The councilor tabled a number of controversial motions.
Bir miktar kitap çalındı.
- A number of books were stolen.
Tom yıllarca tek başına yaşadı.
- Tom lived alone for several years.
Kelimeyi onun için birkaç kez tekrar ettim.
- I repeated the word several times for her.
I spoke with a number of them about it.
Several people were present when the event took place.
... We're very fortunate today to be joined by several of our members ...
... several of them in poor, rural areas. ...