Su yüzmek için yeterince sıcak.
- Das Wasser ist warm genug zum Schwimmen.
Dün Tom bana yüzmeyi bilmediğini söyledi.
- Gestern hat Tom mir erzählt, dass er nicht schwimmen kann.
Haftada bir kez yüzmeye gidiyorum.
- Ich gehe einmal in der Woche schwimmen.
Bu nehir içinde yüzmek için tehlikelidir.
- This river is dangerous to swim in.
O, yüzmekten korkuyor.
- He is afraid of swimming.
O, çocukların yüzüşünü izledi.
- He watched the boys swimming.
O, onun yüzüşünü izledi.
- She watched him swim.
Nasıl yüzeceğimi bilmiyorum.
- I don't know how to swim.
John yüzme kulübündedir.
- John is in the swimming club.
It's very dangerous to swim in this river.
- Es ist sehr gefährlich, in diesem Fluss zu schwimmen.
She taught me how to swim.
- Sie hat mir das Schwimmen beigebracht.