Öğretmen bana konuşmamı hazırlamak için daha çok zaman harcamam gerektiğini söyledi.
- My teacher told me that I should have spent more time preparing my speech.
Tom raporu hazırlamakla sorumludur.
- Tom is responsible for preparing the report.
O, üniversite için hazırlanıyor.
- She is preparing for college.
Meg kahvaltı hazırlanıyor.
- Meg is preparing breakfast.
O yolculuk için hazırlanmakla meşgul.
- She is busy preparing for the trip.
O, sınava hazırlanmakla meşgul.
- He is busy preparing for the examination.
Listeyi hazırlamak için zamana ihtiyacımız var.
- We need time to prepare the list.
Olacak şeye Tom'u hazırlamak için elimizden geleni yaptık.
- We did our best to prepare Tom for what was going to happen.
Onun adamlarını savaşa hazırlanmak için zamanı vardı.
- He had time to prepare his men for battle.
Bu sınava hazırlanmak en az 10 saatimi alacaktır.
- It will take me no less than 10 hours to prepare for the exam.
Aşçı her gün farklı yemekler hazırlar.
- The cook prepares different dishes every day.
Soruları önceden hazırlamak senin yararına olur.
- It would be to your advantage to prepare questions in advance.
Hazırlık yapmak için biraz daha zamana ihtiyacım var.
- I need a little more time to prepare.
Onun için hazırlık yapmak zorundayız.
- We have to prepare for that.
Ona doğum gününde bir sürpriz yapmak için, ben harika bir pasta hazırladım.
- In order to give him a surprise on his birthday, I prepared a fantastic cake.
Onu yapmak için hazır değilim.
- I'm not prepared to do that.
We prepared the spacecraft for takeoff.
... MARVIN CHOW: And then obviously, while preparing to ...
... if you're preparing food in a restaurant you cannot make a distinction ...