Tutukluya özgürlüğü verildi.
- The prisoner was given his freedom.
Tutuklu erkenden serbest bırakılmasını istedi.
- The prisoner asked to be released early.
Kendinizi benim tutsaklarım olarak düşünün.
- Consider yourselves my prisoners.
Hiçbir tutsak götürülmedi.
- No prisoners were taken.
Tom artık esir tutuluyor.
- Tom is now being held prisoner.
Onlar esir alındılar.
- They were taken prisoner.
Hapishane gardiyanı her hükümlüye bir roman yazdırdı.
- The prison guard made every prisoner write a novel.
O bir hükümlüye işkence etti.
- He tortured a prisoner.
Mahkûm iki aydır parmaklıklar arkasındaydı.
- The prisoner was behind bars for two months.
Onlar mahkûmu serbest bıraktılar.
- They released the prisoner.
Tom bir yerde mahpus tutuluyor.
- Tom is being held prisoner somewhere.
On mahkûm hapishaneden çıktı.
- Ten prisoners broke out of jail.
Mahkûm hapisten kaçtı.
- A prisoner escaped from the prison.