Gömülü hazineyi arıyorduk.
 - We were looking for buried treasure.
Onun külleri burada gömülüdür.
 - His ashes are buried here.
Akrotiri, volkanik kül altına gömülmüş bir Bronz çağı yerleşimidir.
 - Akrotiri is a Bronze age settlement that was buried under volcanic ash.
Onların Park caddesindeki bir evin bodrumunda gömülmüş bir iskelet bulduklarını duydum.
 - I heard they found a skeleton buried in the basement of a house on Park Street.
Öldüğümde onun yanına gömülmek istiyorum.
 - When I die, I want to be buried next to her.
Nasıl gömülmek istediğini yazdı.
 - He wrote how he wished to be buried.
J. F. Kennedy Arlington mezarlığına gömüldü.
 - J.F. Kennedy was buried in Arlington Cemetery.
Uzun lafın kısası savaş baltasını gömdük.
 - To make a long story short, we buried the hatchet.