O adam gelecek hafta duruşmaya gidiyor.
 - That man is going on trial next week.
Tanık duruşmada konuştuğu sırada gergin görünmüyordu.
 - The witness did not seem nervous when he spoke at the trial.
Dün gece ipek ve ince kumaş hakkında ya da eşitlik ve adil yargılama hakkında bir rüya gördüm.
 - I dreamt a dream last night, about silk and fine cloth or about equality and fair trial.
Bu bir yargılama değil bir duruşmadır.
 - This is a hearing, not a trial.
Deneme yanılma, ilerleme adına çok ehemmiyetlidir.
 - Trial and error is essential to progress.
Deneme beş gün sürdü.
 - The trial lasted five days.
Tom'un testi ne zamandı?
 - When was Tom's trial?