Swimming is one thing I can do fairly well.
- Yüzme oldukça iyi yapabildiğim bir şey.
Tom did fairly well on the test he took yesterday.
- Tom dün girdiği sınavda oldukça iyi yaptı.
Tom thought the food Mary had prepared tasted pretty good.
- Tom Mary'nin hazırladığı yemeğin oldukça iyi olduğunu düşündü.
That's a pretty good idea.
- O oldukça iyi bir fikir.
Tom is a fairly decent golfer.
- Tom oldukça iyi bir golfçüdür.
They're actually quite decent people.
- Aslında oldukça iyi insanlardır.
Tom knows Mary pretty well.
- Tom Mary'yi oldukça iyi biliyor.
Tom can speak French pretty well.
- Tom Fransızcayı oldukça iyi konuşabilir.