How is that possible?
- O nasıl mümkün olabilir?
For him it may be possible, but I'd never pass the test.
- Onun için mümkün olabilir fakat ben testi asla geçemezdim.
She might possibly know the answer.
- Muhtemelen cevabı biliyor olabilir.
Can you possibly help me?
- Belki bana yardımcı olabilirsiniz?
Maybe I should become a painter.
- Belki bir ressam olabilirim.
Maybe they can be happy.
- Belki onlar mutlu olabilirler.
The tropical rainforests, located in a narrow region near the equator, are disappearing so fast that by the year 2000 eighty percent of them may be gone.
- Ekvatora yakın dar bir bölgede bulunan, tropik yağmur ormanları o kadar hızlı yok oluyorlar ki 2000 yılına kadar onların % 80 yok olabilir.
There may be thieves, fakers, perverts or killers in social networks. For your security, you shouldn't believe them.
- Sosyal ağlarda hırsızlar, sahteciler, sapıklar veya katiller olabilir. Güvenliğiniz için, onlara inanmamalısınız.
Winter in New York can be very cold.
- New York'ta kış çok soğuk olabilir.
It can be dangerous for young people to ride motorcycles.
- Motorsiklete binmek gençler için tehlikeli olabilir.