Tom Mary'nin gözüne baktı.
- Tom miró a Mary a los ojos.
Onu kendi gözlerimle gördüm.
- Lo vi con mis propios ojos.
Sabun gözlerimi acıttı.
- El jabón me irritó los ojos.
O sarı saçlı ve mavi gözlü güzel bir kızdır.
- Ella es una hermosa chica rubia de ojos azules.
Mavi gözlü kız, Jane'dir.
- La chica de ojos azules es Jane.
Kahverengi gözleri var.
- Ella tiene los ojos marrones.
Onun mavi gözleri var.
- Ella tiene los ojos azules.
Tom ve Mary birbirlerinin gözlerinin içine baktılar.
- Tom y Mary se miraron a los ojos.
Onun gözlerini seviyorum.
- Me encantan sus ojos.