Until then, we are postponing the execution.
- O zamana kadar, infazı erteliyoruz.
Until then, Tom had never seen Mary in jeans.
- O zamana kadar, Tom Mary'nin kot pantolon giydiğini hiç görmedi
We will move into our new house next month if it is completed by then.
- O zamana kadar tamamlanırsa gelecek ay yeni evimize taşınacağız.
I'll be back by then.
- O zamana kadar döneceğim.
We will start at two o'clock if it has stopped raining by that time.
- O zamana kadar yağmur durursa biz saat ikide başlayacağız.
I found all the shops closed by that time.
- O zamana kadar bütün dükkanları kapalı buldum.
What do I do till then?
- O zamana kadar ne yaparım?
The food supplies will not hold out till then.
- Gıda malzemeleri o zamana kadar dayanmaz.