Kadınlar erkekler kadar iyi araba süremezler.
- Frauen fahren nicht so gut wie Männer.
Üç tane köpeğim var; birisi erkek, diğerleri dişi.
- Ich habe drei Hunde; einer ist männlich und die anderen sind weiblich.
Erkek tavus kuşunun renkli kuyruk tüyleri vardır.
- The male peacock has colorful tail feathers.
Ne Musevi, ne de musevi olmayan, ne köle ne de özgür vardır, ne erkek ne de dişi vardır, zira Mesih İsa'da hepiniz birsiniz.
- There is neither Jew nor Gentile, neither slave nor free, nor is there male and female, for you are all one in Christ Jesus.
Onun bir erkek mi yoksa bir bayan mı olduğundan emin değilim.
- I'm not sure if it's a male or a female.
Bu web sitesinde bayan üyelerden daha fazla erkek üye var.
- There are more male members than female ones on this website.
Son kocam gerçekten aptaldı.
- My last husband was really stupid.
O, kocasından nefret etti.
- She hated her husband.
Eşi, bir baca gibi sigara içiyor.
- Her husband smokes like a chimney.
Tom Mary'nin eşini tanıyor.
- Tom knows Mary's husband.